|
|
 |
|
ATAM ICIMIZDESIN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yil: 1928.Türkiye Cumhuriyeti henüz 5 yasinda.Dünyaya meydan okuyan lider.Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni saygin bir devlet olarak kabul ettirmesinin hakli gururunu yasiyor o anda.Çünkü bu masadakiler O'nun ve Türkiye'nin gücü karsisinda saygi duymaktan baska birsey yapamayan dünya liderleri.Bu masada.Yani Atatürk'ün masasinda o anda tam 32 kral ve 62 cumhurbaskani var.
Düsmana diz çöktüren lider.''Milletin Efendisidir" dedigi köylülerle birlikte memleket meselelerini konusuyor.Onlardan biri gibi.Onlarin yanibasinda.Bir tasin üstünde dikkatle dinliyor onlari.Ve bir milleti uyandiran lider, o milletle birlikte yürüyor atiye
1930'un Kasiminda çekilmis bu o an.Sivas'ta bir genç bir sorununu paylasiyor Ata'siyla.Bir dilekçe yazmis ''O bizim liderimiz.Bir çözüm bulur'' diyerek hemen yanina kosmus.Ve iste o lider.Milletin.Halkin lideri.Çok önemsiyor bu genci.Dilekçesini inceliyor ve yakindan ilgileniyor.
O sadece bir asker.Bir devlet adami degildi.O her anlamda bir ögretmendi.Matematik.Geometri.Tarih bilgisiyle yeni nesli Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ne yetistirdi.Izmir Atatürk Lisesi'nde bir Subat 1931'de ögrencilerle matematik dersindeydi.Kendine güvenen.Kendinden emin durusuyla tam bir basögretmendi.
1929'un 15 Eylül günüydü.Mustafa Kemal ve arkadaslari Yalova'daydi.Atatürk yolda gördügü 9 yaslarindaki bir çocuga yolu sordu.Iste o çocuk Sigirtmaç Mustafa'ydi.Birgün sonra Mustafa'yi tekrar buldu ve himayesine aldi.Okuttu.Her iki Mustafa takim elbiseleriyle 15 haziran 1930'da sohbet ederken böyle yansidi o an'a
Manevi çocuklarindan biri de Afet Inan'di Atatürk'ün.Ekim 1925’te izmir’e geldigi günlerde bir ilkokulda karsilasmisti Afet Hanim'la.Afet Inan'in istegi, ögrenimini sürdürmek ve yabanci dil ögrenmekti.Atatürk de O'nu Isviçre'ye gönderdi.Bu fotograf da 27 Agustos 1934'te Izmir Vapuru'nda çekilmis.Modern.Çagdas Türkiye'nin lideri Afet Hanim'la dans ederken
Her zaman çagdas.Her zaman sik ve karizmatikti. Ama o hep bizden biriydi.Samimiydi.Cumhuriyet'in 10'uncu yili kutlamalari için sunulan sayfalar dolusu slogani okumus ve birinin altini çizmisti. ''Bunu begendim'' demisti.O slogan söyleydi: ''Atatürk, içimizden biri.''Iste içimizden biri Atatürk o anda Kizilcahamam'da yere bagdas kurmus dinleniyordu.

Cumhuriyeti kuran.Devrimleri yapan ve Türk halkinin yönünü çagdas dünyaya çeviren Atatürk sik sik yurt gezileri yapardi.Iste o gezilerden birinde çekilmis bu o an.Türk kadinina hak ettigi çagdas degerini kazandiran Atatürk'ün çevresi yine o çagdas türk kadinlariyla çevrelenmis.
Ölümünden önceki yillardi.Hastaydi.Ama durup dinlenmeden çalismaya devam ediyordu.Türkiye Cumhuriyeti'nin geldigi yeri yeterli bulmuyor.Çagdas medeniyet seviyesinin üstüne çikarmak istiyordu.Yorgundu.Ama biliyordu.Bu iste yorulmak yoktu.Zira O'nun yolundan devam edecek bir nesil düslüyordu.Siyah-beyaz bir ülkeyi.Karanliklar içindeki bir ulusu iste böyle renkli bir hale getirmisti.Yola devam etmek gerekirdi

Çanakkale Savaslari sirasinda düsman ordularinin hücumlarina karsi Conkbayiri ve Kocatepe'de yaptigi savunmalarla düsmani durduran ve sonra onlari maglup etmeye baslayan Mustafa Kemal Istanbul'un düsmesini engellemis oluyordu...
Savasin en kizgin oldugu günlerden birinde Mustafa Kemal yaninda bulunan Yaveri ve yakin arkadasi Nuri Conker'e emirlerini verirken, bu sirada patlayan bir mermi parçasi onun kalbinin üzerine isabet eder...
Nuri Conker: "Eyvah vuruldunuz Pasam!..." diye bagirinca, Mustafa Kemal hemen: "Öyle bir sey yok, aldiginiz emri derhal yerine getiriniz" der. Aslinda Nuri Conker'in gördügü dogruydu. Bir mermi parçasi O'nun tam kalbinin üzerine çarpmis fakat büyük bir mucize eseri cebindeki saate rastlamisti. Birkaç santim sola ya da saga isabet etse Mustafa Kemal'in kurtulabilmesi mümkün olamayacakti. Fakat saat parçalanmis, Mustafa Kemal'in hayati ise kurtulmustu...
etiketler:|| atatürk, mustafa kemal, mustafa kemal atatürk, ulu önder atatürk, hayatini kurtaran saat, atatürkün gizemi, türkiye, vatan, millet ||
ISTIKLAL MARSI
Atatürk'ün Gençlige Hitabesi
Ey Türk Gençligi!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kiymetli hazinendir. Istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahlarin olacaktir. Bir gün, Istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düsersen, vazifeye atilmak için, içinde bulunacagin vaziyetin imkân ve serâitini düsünmeyeceksin! Bu imkân ve serâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düsmanlar, bütün dünyada emsali görülmemis bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanin, bütün kaleleri zaptedilmis, bütün tersanelerine girilmis, bütün ordulari dagitilmis ve memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir. Bütün bu serâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri sahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düsmüs olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdi! Iste, bu ahval ve serâit içinde dahi, vazifen; Türk Istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktir! Muhtaç oldugun kudret, damarlarindaki asil kanda mevcuttur!
|
|
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

|

"> |
|
|
|
|
|
Bugün 5 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı! |